--- The Horsemen (Mahşerin Dört Atlısı) ---
Yönetmen: Jonas Akerlund
Senarist: Dave Callaham (Doom)
Oyuncular: Dennis Quaid, Ziyi Zhang, Lou Taylor Pucci, Liam James
Konu: Aidan Breslin (Dennis Quaid), eşinin ölümünden sonra oğulları Alex (Lou Taylor Pucci) ve Sean (Liam James)’dan giderek uzaklaşmış, katı bir polis dedektifidir.
Kendisini İncil’de geçen Mahşerin Dört Atlısı’nı temel alan sapık seri cinayetleri araştırırken bulur: Aldatma ustası ve fethetmek için her şeyi yapmaya hazır, beklenmedik bir lider olan Beyaz Atlı; masumiyeti alev alev bir öfkeyi gizleyen, insanları birbirine düşürme amacına sahip keskin zekâlı bir savaşçı olan Kızıl Atlı; dengesiz ama daima bir adım ileride, insanları yönlendiren ve karanlık bir tiran olan Kara Atlı ve ölümü bir cerrah titizliğiyle yaymaya kararlı, karşı konulmaz güce sahip Solgun Atlı.
Breslin davada açığa çıkan her yeni bilgiyle boğuşurken, yavaş yavaş kendisi ve dört şüpheli arasındaki sarsıcı bağlantıyı keşfeder.
Sonuç: Konuyu okuyunca da anlaşıldığı gibi seri cinayetlerin kutsal metinlere bağlı simgelendiği bir şüphe filmiyle karşı karşıyayız. Din temelli öğelerin tüm insanlığa korku ve gerilim yaydığı hepimizce aşikâr. Bunun temel nedeni genellikle bizim toplumumuzda insanların kültürel olarak bir dine kulaktan duyma bilgilerle bağlı olmalarıdır. Bu film bize uzak bir kutsal metinden alıyor olsa da hikâyesini Türk toplumu din öğeli filmlere ilgi duymuş ve bazı zamanlar bu ilgilerini sapıklık haline getirip paranoyalaşmışdır.
Seven filmi Hollywood’da gün yüzüne çıktığından beri seri cinayetli filmlerinin izlenebilirliği ve beğenilirliği hep bu filmin gölgesinde kalmaya başladı. Bizim memleketimizde bir cinayetten fazlası işlenemeden en yakın akrabasına kaçan katillerin çok çabuk yakalanıyor olmasıyla bağdaşabilen seri katillik sıfatının olmamasına rağmen Seven filmi bizim içinde oyunculuk, konunun yeniliği ve etkileyici sonuyla iyi bir film olmayı hak etmişti. Sonrası ise malum: Kültürümüz bu tür filmlere alışmıştı…
Kendi türüne oranla daha farklı bir yerden yaklaşarak ailevi durumları da seri cinayetlerin yanına katmaya çalışan Horsemen filmi, etkileyici ve dolu içeriğiyle, seçilmiş replikleri ve biraz da olsa bulmaca yapısıyla bu tür filmleri sevenler için bir kaynak olabilir. Film çok fazla reklamsız sinemalardan çekti gitti sanırım. Bir yerlerden bulunup izlenebilir. Lütfen sonunu çok çabuk çözdüm demeyin; artık çözümlenemeyecek ve anlaşılamayacak sonlar neredeyse en genel izleyici için bile kalmadı…
Mehmet Emin Yıldırım
meyproduction@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder