6 Haziran 2010 Pazar

Veda

Konu itibariyle ilgimizi çeken bir eser yakalamışız. Paramız, pulumuz cebimizde yola koyulmuşuz. Yıllardır kafamıza yerleşmiş efsanevi metinleri görselleştirmişiz. Büyük kişiliğimizi göstermişiz. Objektif olmaya çalışmışız, kurmaca kurmakla uğraşmışız, belgesel yönümüzü bir kenara atmışız. Müzik ve dekorasyon ile puanlarımızı arttırmışız. Bazı planlar neden oradalar, neden halen sadece ideolojilerle ile uğraşıyoruz, neden Atatürk'ün fikirlerini anlamış bir adamın halini yanısıtmaktan uzağız ve neden hala insanlara bir şeyler öğretmeye çalışmaktayız. Sanat öğretmez, karşılaştırır. İnsanlar kendi gerçeklerinden kaçtıkları için sinemaya giderler, neden onlara yeniden kendi bildiklerini sunmaya çalışırsın. Nerede fikirler Atam, derdimiz şekil olmuş, durdurulmuşuz...

The Collector

6.7/10... Açılış sekansı ile birlikte film atmosferi kendini göstermeye başlamıştı. Gündüz çekimleri ağır ilerleyen, kasvetli ve ilgi çekiciydi. Güzel yakaladınız derken; gerilimin düşmeye başladığı sekanslarla karşılaşmaya başladık. Genelekçi konu anlatımı, Testere bazlı tuzaklarla işlevinini kapalı bir mekana devretmişti. Gerilebiliriz dedik; lakin tesadüfler artmaya başladı. Biz de olduğu gibi bıraktık filmimizi. Sıradan ve seri tabanlı konumuz; zekice hazırlanmış ama zorlama ile yerleştirilmiş planlarla ile suskun bir hale bürünmüştü. Vakit; çok nakittir efendim!