29 Ocak 2010 Cuma

"M.E.Y"in Seyir Defteri- Paranormal Activity

--- Paranormal Activity ---




Yönetmen: Oren Peli

Senaryo: Oren Peli

Görüntü Yönetmeni: Oren Peli

Oyuncular: Amber Armstrong, Michael Bayouth, Katie Featherston, …

Konu: Genç bir çift evlerindeki para normal olaylardan şüphelenmeye başlar. Bir kamera sistemi kurarak gece uyuduklarında neler olup bittiğini kaydetmeye koyulurlar…

Sonuç: 6,8 Puan…
Ne kadar basit bir konuya sahip değil mi? Aslında küçük yaşlarından beri yüksek enerjili gözle görünemeyen bir varlık tarafından takip edilen genç bir kız ve üç yıllık sevgilisinin azimle beraberce bu varlığı hapsetmek istemeleri ve gözle görünebilir hale sokmaya çalışmaları ile ilgili bir konuya sahibiz. Musallat filminin konusunun düşük bütçeli, makyajsız ve amatör şekilde biçimlendirmesi ile az da olsa özdeşleştirebileceğimiz bir konu var yani karşımızda…

Filmin amatörlükten profesyonelliğe geçiş aşamasının filme yüksek paye atayan Amerikan halkıyla bağlanması doğru gözükebilir. Manevi anlamda yeterli doluluğa ulaşmayan insanların ki bu Türk halkı için de geçerli bir düşünce, paranormal isimlendirilebilecek bu tür varlıklara karşı bilgi zafiyetini her zaman görebiliriz. Korku nidası! temelinde kendini belirli bir varoluşa bağlayamamış, hassas zihinlerin zihni bir yanılsamasıdır. Kurmaca bir yapı olarak kendini sinema koltuğuna bağlamış seyirci, kendini bir an için; yapay bir gerçeklik ve inandırıcılıkla birlikte, varlığını düşünmediği ve var olsa dahi insanlar tarafından konumlandırıldığını bildiği şeylerden korkuyor olarak bulur. Pratik ve bilimsel düşünen bir beyin için bu film ve içerdikleri inandırıcı değildir ve filmin sağlamaya çalıştığı gerilim bu beyine yeterli olmayacaktır; lakin bu kişinin kafasında küçük bir olasılık dahi bulunuyorsa bu tür bir olayın gerçekleşebileceği hakkında, işte o zaman kurmaca tuzağına düşmüş birisi var karşımızda demektir. Türk halkının bazı hassas bünyeleri dışında bu filmden korkacağını düşünmüyorum. Bu filmin popülerliğini de bir sonuca bağlamak istersek; son zamanlarda fakirizm ve düşsel yolculuklarla manevi yönlerini tatmin etmeye çalışan Amerikan halkının eksikleri olduğunu gördükleri manevi cahilliklerinin, oradan buradan toplama bilgilerle doldurulmaya çalışılmasının yan ürünlerinden biridir diyebiliriz.

Sinema kurmaca bir yapının içindeki kurmacayı canlandırır. Kurmaca olan hayattır ve bu kurmaca hayatı yaşayan insan; kurmaca olduğunu bildiği bir filme giderek kendini farklı yönlerden tatmin etmeye çalışır. Sinema bu temel kavramsal yaklaşımdan dolayıdır ki; esas manası ile insan halini yansıtmak için ortaya çıkmış zaruri bir sanattır. Korku; korkularına ulan çekebilmiş bir seyirci için hiçbir şey ifade etmez. Yalnızca hal ile bu insana dokunabilirsiniz ve korku denilen kavramın alt yapısına ulaşabilirsiniz.

Bizleri derinden etkilemeyecek bir korku efendim. Yalnız maddi imkânsızlıklarla çekilmesi ve üzerinde çalışılması nedeniyle özel izleyiciler için izlenmeli; genel izleyici için ise DVD’ye kadar beklenebilir; der gibiyim. Saygılar…

Mehmet Emin Yıldırım

meyproduction@gmail.com

Hiç yorum yok: