--- Dabbe 2 ---
Yönetmen: Hasan Karacadağ
Senarist: Hasan Karacadağ
Görüntü Yönetmeni: Seyhan Bilir, Hasan Karacadağ
Oyuncular: Sefa Zengin, İncinur Daşdemir, Deniz Olgaç, …
Konu: ŞİMDİ SEN GÖKLERDEN GELECEK VE İNSANLARI KUŞATACAK O DUMANA BAK! BU ACI BİR AZAPTIR (Duhan Suresi 10–11)
Kıyamet Saati Yaklaşıyor… İnternet yoluyla tüm dünyaya hızla yayılan ve her eve giren Dabbe, ona eşlik eden Cinler ve bilinmeyen gölge varlıklar dünyadaki tüm elektromanyetik sistemleri ve interneti ele geçirerek son saldırı için göklerden gelecek bir işareti beklemektedirler.
Huzursuz ve tedirgin edici bir İstanbul şafağında göklerde beliren garip ve siyah bulut kümeleri ağır ağır açılırken arkalarına saklanmış olan DUHAN az sonra başlayacak kara istilanın ilk işaretidir.
Sonuç: 6,5 Puan… Türk korku filmleri; kullanılmaya başlayan; profesyonel ekip, kendini geliştirmiş yeni yönetmenler, sıkı çalışılmış oyunculuklar ve en önemlisi Türk halkının yeterli bilgiye sahip olmadığı için fazlasıyla çekindiği takyon boyutunda hareket eden nar’ı yapılı varlıkların sayesinde daha çekici hale gelmeye başladılar. Sinema sanatı; her hangi bir tür için kendine malzeme arıyorsa tabii ki de kendi kültüründen, halkına mal olmuş esatir temelinden yararlanacaktır. Türk toplumu konusu kendisine özdeş oluşturabilecek her türlü hikâyeden ziyadesiyle etkilenecektir. Korku filmi yönetmenleri de bunu kullanmak zorunda olacak ve şimdi konusu olduğu gibi kullanacaklardır.
Dabbe filmi; temeli çok uzaklara dayanan Kıyamet Alametlerinin bir izdüşümü olarak karşımıza çıkmıştı. Kıyamet Alametleri her zaman bizler için önemli unsurlardır. İlahi ve dogmatik bir gerçekliğe sahip oldukları için bilimsel bir sonuca varılamadan kültürümüz üzerinden kulaktan kulağa, değişerek bu zamana kadar ilerlemişlerdir. Bu konuda bir korku filmi yapmak; Türk toplumu ve uzuvu sinema sanatı için önemli bir getiri olacaktı ve Dabbe filmiyle yeterli maddi, manevi kazanç sağlanmıştı.
Daha sonra gelen aynı yönetmen imzalı Semum filmi Dabbe’nin salt korkusunun üstüne iyilerin kazandığı epik bir hikâye daha ekleyerek halkın beğenisine mazhar olabilecek bir yapı kurmayı başarmıştı. Semum eğlenceli, Türk halkının hoşuna giden, korku unsurları bilinmeyen yaratıklara dayalı ve Yeşilçam temelli bir melodram kurmacası halindeydi. Dabbe daha estetik ve salt sinema peşinde koşarken (Japon Korku Sanatı!), Semum işin içine fantastik öğeler katarak daha etkileyici ve çekici bir film olmuştu.
Dabbe 2 filmi; yönetmen tarafından bir estetik seçimdi. Semum gibi daha eğlenceli olmak yerine; Dabbe 1 filmindeki basit oyunculukları, büyük ve sonu kültürel Müslümanlığa varan diyalogları, klişe olabilecek tüm sahneleri ortadan kaldırarak saf bir korku filmi olmak adına atılan koca bir adımdı. Gayet başarılı getirileri olduğunu düşünmüyor değilim.
Korku türüne Hollywood seyircisi kadar dayanıklı bir Türk seyircisine sahibiz. Yönetmen eğer kişileri filminde tutmak ve para kazanmak istiyorsa Semum tarzında Türk halkının ezberi inançlarının sonunda galip geleceği bir film yapmalı diyebiliriz. Eğer amaç salt korku sineması ise; Dabbe 2 de karşılaştığımız kısa süreli efektleri minimal bir öykü üzerinden değil; daha geniş, daha çalışılmış ve tabi ki maddi değeri daha yüksek yapımlar üzerinden konuşmaya çalışılmalıdır. Korku sinemasına zombiler tarafından yeterince doydurulmuş bir Türk halkı var, çünkü karşılarında…
Mehmet Emin Yıldırım
meyproduction@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder