21 Ocak 2010 Perşembe

"M.E.Y"in Seyir Defteri- Yahşi Batı -

--- Yahşi Batı ---



Yönetmen: Ömer Faruk Sorak

Senaryo: Cem Yılmaz

Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Demet Evgar, Zafer Algöz, …

Konu: Aziz Bey (Cem Yılmaz) ile Lemi Bey (Ozan Güven) , 19. yüzyılın sonlarında padişah tarafından görevlendirilerek Amerika’ya giderler. Yanlarına da hediye olarak verilmek üzere çok değerli bir elmas taş ve yüksek miktarda para vardır. İkili Amerika’ya varınca, gidecekleri menzil için bir posta arabasına binerler.

Lemi Bey ile Aziz Bey bu yolculuk esnasında soyulurlar. Önce ellerinden elmas taş gider, sonra da paralarını kaptırırlar. İki Osmanlı, kaptırdıkları parayı tekrar toparlamak için ödül avcılığı yaparlar.

Sonuç: 7 Puan… Bir önceki Cem Yılmaz temelli A.R.O.G filmine yaptığım yorumlar; filmin epizotlar şeklinde art arta sıralanmış esprilerden kurulu, kısmen de olsa isabetli seçilmiş skeçler topluluğu olması ve bu seçim inisiyatifin filmin bütünselliğine sekte vurması çerçevesinde toplanmıştı. A.R.O.G hakkında yapılan toplu kritikler senaryo yazarının! kulağına gitmiş olmalı ki; Yahşi Batı filminin hikâye yönünü ortaya çıkarmak fiili uğruna bir çok komedi unsuru sanırım egale edilmek zorunda kalınmış. (Daha komik olabilirdi gibi cümleler!) Yahşi Batı filmi giriş- gelişme- sonuç üçlemesine yani klasik anlatıya, en açık izahı ile hepimizin belirli bir özdeş kurabildiği olay hikâyesinin öne çıktığı avam film grubuna kendini dâhil etmeye çalışmış ve A.R.O.G filmine oranla daha başarılı olabilmiştir efendim…

Konu komedi altyapısı üstüne kurulacak olursa elimizde bulunması gereken olmazsa olmaz malzemelerimiz vardır: Oyuncu, olay yani hikâye, durum komedisi yaratacak mizansen ya da olay komedisi yaratacak replikler. Sinemada komedi türü; kalıbı çizilen ve sınırlanan duvarların içinde kalmak zorunda olan bir türdür. Ayrıca komedi türü en klasik anlamıyla seyircinin beklentilerine oynayan ve sınırlarını zorladıkça kendi altyapısına lanet okuyan, uygulaması en zor ve aşması en zor kurallara sahip türlerden biridir. O yüzden türü komedi olan bir yapıyı kritik altına almak ve bir anlığına sinema cahili olabilmekten geçer.

Cem Yılmaz ve Ömer Faruk Sorak ellerinden geldiğince kendi kurdukları eski kalıplardan kurtulmak ve sinemasal anlamda hızlı bir ilerleme sağlamak amacıyla, kritikleri okuyup, dinleyip, yorumlayarak, karalama çalışmalarını ön plana çıkararak, müşkülpesent çalışmışlar diyebiliriz. Belirli bir bütünlüğe sahip olması, zekice kullanılan replikleri, arkası dolu atıfları ve hikâyeyi öne çıkaran kurgusuyla izlenebilir (küfürlere sabrederek) eli yüzü düzgün bir komedi türü filmine imza atmışlar. Ne yapsalar zaten izliyoruz değil mi?

Salt sinema adına; kafalarında hapsolan fikir bütünlüğüne, elde etmeye çalıştıkları şeye tam manası ile varmaya çalıyorlarsa eğer; oyuncu popülarizmine endeksli senaryodan, isim altına saklanmış kurgudan ve beğeni kazanmak adına konulmuş diyaloglardan uzak durmaları gerekiyor. Bu da ticari anlamda Türkiye de yapılması şu an için olanaksız bir sinemayı öne çıkartıyor. Bizden söylemesi, uyarması efendim! Saygılar

meyproduction@gmail.com

Mehmet Emin Yıldırım

Hiç yorum yok: